(Yey, yey)
İçine düştüğüm bu kâğıtların içinde yıllarımla (Hah)
İçime işleyen hüzünlü yaylılarla (Hah), içten içe ağrılarla (Wow)
İçimden geçen kara katarla (Hah)
Saçının dört teli kopmuş yaşlı gitarla yoldayım
Yıllar yalanları ısıtıp ısıtıp önüme (Hah) koyuyor kenarda soğururken ben (Eh, eh)
Yutması zor hapları yutmuşça yapıp, çıkarıp ağzımdan atıyorum gizliden (Ha)
Artık sağlam ayaklarla eziyorum kaldırımları (Hah)
Arsızların üstüne düşürüyo’m yıldırımları (Şıp)
Kanatmadan acıtıyorum, yıldırdım onları (Ah)
Ayların elinden tuttum ve gezdiriyorum yılları
Devirdik bir günü daha
Dağ gibi sağlam, orkideler gibi narin (Aah ah)
Onlarla konuşuyorum, beni duyduklarını sanıp avunuyorum öyle
Onlarla konuşuyorum ama çiçeklerimi büyümeye ikna еdemiyorum
(Yo)
Gurbette doğdum, hep oldum sizlerden ayrı dilim
Doydu karnım, doğru, korku kaldı, kaldı kaygı içim
Zihnime kazılan kurşun kalemli kaydı silin
Kâğıt olmak için ölen tüm ağaçların hatırı için (Hey)
Rüzgâra karıştım, beni kopardılar dalımdan
Yürür müsün benle bir gün beş parasız kalırsam? (Yo)
Denize düşsem, boğulsam, doğrulsam, yılana sarılsam
Hiçbi’ şeyim olmasın doyarsın kanımdan be homie
Dünlerim zifirî karanlık, yaşandıkça yaşlandık, aslında kaybettik yarından
Güneş yarıp gökyüzünü iner dondurucu sokaklara
Yer altında bedenim, zihnim; korkutucu noktalarda (Wow)
Çiçek açar mı sonbaharda?
Gayemiz bu, yürümek işte denk gelmeden bombalara
Bu altmış yıllık konaklama ya da yetmiş ortalama
Bir rüyadan ibaret, dünyalara doymasan da
(Sago)

Sagopa Kajmer – İstesem de...
Nedir bu başıma gelenler? Bula bula beni buldu. Ha...

Sagopa Kajmer & Mine Koşan ...
Derdim büyür yumruk olur içimde Hayat vurur başka ...