Kayalara vuran su sessizliği, sen bozuyorsun ezberimi
Batıyor diye utancından kızaran güneş açıyor saçının her telini
Söz sana, deniz tutsa da beni kıyılara dik uzanacak başım Ege dağları gibi
Zaten benden başka var mı yaşayan bi’ cehennemden firari?
İstanbul yansa dahi soğumam ki, oldum dudaklarına tiryaki
Söndür hadi varsa ihtimali sabahlar olmadan
İstanbul yanıyorsa kim niye soğusun ki?
Hava mı güzel, sen mi yoksa yine kafam mı bana bi’ oyun etti?
Aramızdaki cereyan çarpsın ki bilmiyorum, aklıma nerden esti?
Camları açarak ilan ettiğimde şarjım bitti, kestik
Dedim “İstanbul yansa dahi soğumam ki”, saçım sakalıma karışır aynı Suavi
Bardağın dolu tarafından içiyorum bugün ama sudan sebeplerimle dolu sürahi
Ah, ben yok muyum? Ben ilahi ruhuma kötü gelirim, kulağı bi’ tık daha iyi
Dilimi çöz de olabileyim bari cehennemden firari
İstanbul soğuyorsa aramız niye soğusun ki?
Benim bu kadar aklım yoksa bulandıranların neden olsun ki?
Hayat gelip tüm ayarlarımla oynar, der “İçine oturmaya mı geldik?”
Olaylı dağlar ak; hallettik de şarkı bitti, kestik, dedim

Contra & Konuya Fransız ...
Yine iş başında azrail Ah sanki sıkı fella Belime ...

Contra – İstasyon
Yaşıyorum bu sabah geceyi Bırakınca dakikalar peşi...