Hala kurtulamadım aynalardan
Gözüme inadına dolanlardan
Tek tutunduğum saçının rengi
Giderken evimde kalanlardan

Bir ilksin içimde…
Biriktin içinde garip bir biçimde
Bağlıyım içimdeki sana bir sicimle
Bu bir tercih değil, seçim de
Biriktin içimde…
Bilemiyorum niye, niçin ben?
Çıkarabilsem oralara hiç inmem
Ama çıkamıyorum işin içinden
Beni korkutmaz kara sevda
Göğsümde bir yara sevdan
Onlarca olasılık arasından
Gönlümdeki yere sen var
Belki de böylesi evla
Kim bilir belki de abartı meblağ
Belki de böylesi evla
Belki de böyle olsun istedi Mevlam
Sana böylesi tutkunum işte
Bir şiir bile buna yutkunur içten
Yardan ayrı kalır mı hiç ten?
Derdim var demek, olmasa içmem
Sana böylesi tutkunum işte
Kalbimin süslemeleri nişten
Şiirim sebepsizce bir gidişten
Samimi, gerçek, çok daha içten
Zorluğu kalmaz yolların
Sonunda seni sarabilirse kollarım
Yaşamaya hazırım sonları
Ne düşündüğünün önemi yok onların
Açık edecek sırları
Kolay edeceğiz tüm zorları
Geçeceğiz sınırları
Gezeceğiz o güzel kırları

İnan yerine sevemem
Yine denemem
Öl de ölürüm
Dön de dönemem!

Mevsimin huzurulu yerindeyiz
Yine kafamda biz, içimde his
Bizi biz yapacak yerin önündeyiz
Bir aşk uğruna hiçin içindeyiz
Amacın ne, çınar olmak mı?
Bir kibrit uğruna yanar ormanlık
Biz de yananlarda yer alanlardık
Aşkı bilseydi yalan olmazdık
Gel kurtar çıkar bu düşten
Bu devirde hep çıkar gülüşler
Keyfi yok bir kere tıkandı düşler
Yalan gidişlere yasak dönüşler
Olmadı ya da ben olduramadım
Boşluğuna bir şeyi dolduramadım
Yaptın ve daha yapacaksın da
Yine de sana bunu konduramadım

Doldur ağacım;
Ciğerime bedel bu son dram, acı
Canfeza’yla rakı sofrası
Ve içiyorsak hallice vardır amacı
Sorun mu? Kalırım onsuz aç
Para kir, cebime dolsun aşk
Kürke sarılıp uyumak mı derdin?
Sonsuz aşk yerine sonsuz aş

Sevmeye çabam hep
Önce iş sonra ben, önce sen değiş
Bu tutmuş bu yemiş bu da görmemiş
Bu nasıl aşk? Üç maymuna benzemiş!
Bu nasıl sevda? Kime serzeniş?
Bu gitmiş bu ölü bu da gelmemiş
Bir yangın hala sönmemiş
Delirdik yine tertemiz