Cihan Mürtezaoğlu – Köprülerin Üzerinde
Hiç hevesim yok Korkup kaçmaya Bahaneye de karnım tok Kendimi aldatmaya Ben bi seninle Sen de benimle Birlikte dünyayı Yakmışız bile Ben senden vazgeçmem Duysun dünya yeminimle Elele geçerken Köprüler...
Hiç hevesim yok Korkup kaçmaya Bahaneye de karnım tok Kendimi aldatmaya Ben bi seninle Sen de benimle Birlikte dünyayı Yakmışız bile Ben senden vazgeçmem Duysun dünya yeminimle Elele geçerken Köprüler...
Bilmezdim bir kalbim var Bir aşktan taşar Kendini aşar Sen yoksan tüm gerçekler Bana kurşun saçar Kendinden kaçar Ben senin yanında bir canım Candan öte neye var halım İlk günden de yeni heyecanım Sen...
Yine umut var içimde Bilmediğim bi biçimde Karanlık onların olsun Hepsi biter bi seçimle Sanki dünya hep mi temizdi Bekledik ya bizi ipe dizdi Bi canımız var bildiğimiz bu Gerisi boşlukta koca cevizdi...
Kalanlar kalsın Dönenler dönsün Duymayan duysun Bizle büyüyecek nar Bu kan çeşmesi Durmak bilir mi Unutma bunu Yanmayana her yer kar Söyle nerde Ruhun kimde Perişan sözde Kaderin nazda
Al ahımı alamazsın Ver terimi veremezsin Boynum geçmez soytarı ipinden Gelmez o düğüm senin elinden Dur dur bakma, bakamazsın Gel gel desem, duyamazsın Sandın bu kışlar sana budanmış Ne var ki izleğin...
Kuyudan bakınca Gökyüzü küçük mavi bir balık Sen bilirsin o balıkları Dalga dalga okyanusları İçerden ağlayan yanan biri Kıpırdamaz kuyu küçük buna Olduğun yerin o en yanı Şimdi uzak cıplak boş bir ka...
Hayallerin duruyorsa Ama kalbin kuruyorsa Seni deli ediyorlarsa Çoğalacaksın inatla Çıkarız el ele burdan Yazarız tek tek sil baştan Nasıl kurumazsa koca umman Denizde su insan umuttan Tek kördüğüm se...
Bir sele bir taş yeter, doğru yerdeyse eğer O taşı soruyorum ben Kaybetmeye de değer vazgeçmiyorsan eğer Aklı tutamıyorum ben Savrulduk dört bi yana Işıksız bir odada Kapıyı kırıyorum ben Açlar hala a...
Dönmez yol bu defa Sanma yokum Nasıl kararlı bi’ ağaç Toprakta Ben de öyle dantel gibi Ah ördüm seni Sanki yırtık bir sır gibi Bak gör halimi Gökyüzü hep aynı hep yeni Sahipsizliği yapar mı onu senin ...
Bir boşluktan düştüm ben aşağı Vardım baktım tattım da batağı Kimse bilmez varlık mı cefa mı Dursam bitmez boşluk imtihanı Gelmiş bulundum renkli hülyaya Dalında mahcup çiçek açmaya Olsun varsın bilin...
Sanki çöldeyim, kuru bir göldeyim Kimle nereye gidersem bir kaderdeyim Belki gölgeyim, duru bir bölgeyim Senle nereye gidersem bir seferdeyim Yedi kat göğün arasında kalmış meçhuldeyim Kah gönüldeyim ...
Hani bir denize uzun uzun bakıp belki susarız dedin Tabi sözlere ağır yükler vermeyi sevmezdin Kanadında merhameti göklerin Acısında kayıp sevdanın yükleri Deli bir kor gördüm yandım o kadar Bakakaldı...